Soldier of Fortune, hikâye olarak Irak’ta defa titiz noktalarda misyon yapmış ve sıklıklasıcak çatışmalara giren John Mullins isimli bir askerin yaşamını mevzuediniyor –ki bu biz oluyoruz.
Oyun süresince emelimiz teröristler doğrulusunda ele geçirilen dört adet nükleer bombayı bulup imha ederek dünyaya sulh getirmek.
İnsan sormadan edemiyor tabi, madem dünya sulhu içersinde bu tür bişiyapıyorsunuz ne içersinde saatinde dört adet nükleer bomba yaptınız.
Hadi yaptınız, teröristlerin eline sebep geçti.
Hadi geçti bu teröristler zekâ özürlü mü siz birini ele geçirince diğerlerini sizin üzerinize yağdırmadılar veyahut sizi bombayı patlatmak ile tehdit etmediler? Ne olsun işte classic Amerikan kurgusu deyip geçiyoruz.
New York’tan yola çıkarak Japonya’da nefesi aldığınız oyunda Saddam Hüseyin’den Yakuza/Jakuza mafyasına kadar çoğu teşkilat ile maçediyorsunuz.
Bomba imha etmenin yanında size tehlikeli terörist gurup liderlerini yakalayıp öldürmek gibi muhtelif görevler de veriliyor.
Bu yönden bakıldığında oyunun epey hareketli ve kesintisiz ilerlediğini söyleyebiliriz.
Oyunun kurgusunun epey basmakalıp olduğu halde sizi sıkmadan gelişenaksiyonuna siz de şaşıracaksınız.
Peki, bu oyunu bu kadar kesintisiz kalan nedir diye bakacak olursak en bata hiç şüphesiz grafik başarısı geliyor.
Zamanının teknolojisine göre adamlar iyi iş çıkarmışlar.
OpenGL 3D takviyeli 32 Bit bir grafik işlemcisi ile epey eğlenceli vekesintisiz anlar geçirmeniz olası.

“Öl ya da öldür !”

“Savaş kaçınılmaz ise en iyi seçenek öldürmektir” Soldier of Fortune Mart 2000’de piyasaya giriş yapan bir aksiyon oyunu. Oyunun yapımcısı ise Raven Software. Oyunun isminin ilginç bir öyküsü var. Söylencelere göre oyunun ismi bir istihbarat ve savaş dergisi olan Soldier of Fortune’den geliyor. Soldier of Fortune –ki bundan sonra kısaca SoF diye bahsedeceğiz- adında bir de müzik gurubu var. Anlayacağınız üzere isim oldukça popüler.

Oyun Amerikan kaynaklı olduğu için her zaman olduğu gibi yine Amerika adına özgürlükçü savaşlarda bulunup çeşitli kahramanlıklar yapacağız. Yaşasın Amerika, yaşasın başkan!

Olası bir grafik hatası ile karşılaşmayacağınız oyunda keyifle sıka sıka ilerleyebilirsiniz. Ayrıca izli mermi efektleri de sizi Amerika adına savaşma konusunda tutkusal anlamda kırbaçlayacaktır. Zaten SoF, 2000’li yılların en iyi FPS ve aksiyon oyunlarından bir tanesi. Hatta zirveye, ilk üçe oynuyor desek yeridir. Bir de yapay zekâ oldukça iyi. Düşmana sıktım pat öldü diye bir şey yok. Düşmanı can alıcı yerlerinden vurmanız gerekiyor. Örneğin adamı elinden vurursanız panikle ortalıkta koşuşturuyor ve canının derdine düşüyor, eğer gizli bir görevdeyseniz de bunu duyan düşman takım şarjör şarjör mermiler ile üzerinize ilerliyorlar. Bir de oyunda kendi arkadaşınızı ya da polisleri vurursanız direkt olarak oyunu kaybediyorsunuz yani dobrovski yani Game-Over. Ayrıca düşmanı vurunca ortalığa saçılan kol, bacak ve kan gibi nesnelerden dolayı oyun literatürde “kan banyosu” olarak geçiyor. Bu sebeple oldukça ciddi eleştirilere maruz kalan oyunun menüsünde bir de ebeveyn şifresi mevcut. Böylece anne babalar çocuklarını kan manzarasından korumak için şifre ile oyunu daha kansız ve oynanabilir hale getirebiliyorlar. 10 ana bölümün olduğu oyunda toplamda 30 tane de harita var. Multiplayer seçeneği ile de oldukça keyifli vakit geçirebileceğiniz oyunda keskin nişancı silahından çifteye kadar birçok silah cinsi de mevcut. Bununla da bitmiyor, oyunun alt tarafında bir de ses seviyesini gösteren bir cihaz göstergesi görüyorsunuz, bu oyunda hayati önem taşıyor. Çıkardığınız sesleri ölçen bu alet temkinli hareket etmenize yardımcı oluyor. Ola ki sessiz ilerlemeniz gereken bir yerde fantezi olsun diye birini öldürdünüz ibre kırmızıyı gösteriyor ve hemen kalabalık bir düşman gurubu peşinize düşüyor.

SoF oldukça başarılı bir FPS ve Aksiyon oyunu, yalnız içerdiği aşırı kanlı sahneleri sebebi ile lütfen çocukların ulaşamayacakları yerlerde oynayın ve çocuklardan uzak tutun. Tüm FPS severlere tavsiye olunur. Keyifli oyunlar.