Warrior Within, hikâye olarak The Sands of The Time’in devamı niteliğinde.
The Sand of The Time başka bir deyişle Dönemin Kumları’ndananımsayacağınız üzere Dönemin Hançerini adalet ve iyilik içersindekullanarak dönemin fiziksel yapısını değiştirmiş ve vakitte bir değişim yaratmıştık.
Hançeri kullanarak kötü kalpli veziri öldürmüş ve hançeri esas sahibi Farah’a geri vermiştik.
Yeni oyundan anladığımız üzere, dönemin kumlarını kullanarak vakitteyarattığımız bu değişim lanetlenmemize neden olmuş.
Ortaya çıkan yaratık peşimize düşüyor.
Yaratık arkada biz önde yol alıyoruz.
The Old Man’ı başka bir deyişle oyunun Ulu Bilgesi veyahut Kâhinini bularak “ne yapmamız gerektiğini” soruyoruz.
O da kendimize “Hiç kimse yazgınını değiştirme yetkisine sahip değildir, öleceksin !” gibi motive edici bir tümce kurunca bizde kendisi başımızın çaresini aramaya başlıyoruz.
Oyuna bir gemi sahnesi ile giriş yapıyoruz.
Gemide kaçınılmaz olarak Shahdee isimli karanlık ve güzel bir hatuna yeniliyoruz.
Gözümüzü açtığımızda ise kendimizi “Zaman Adası” isimli bir mekânda buluyoruz.
Mevcut silahlarımız bulunmadığı içersinde bulduğumuz bir tahta parçası ile yönetim ediyoruz.
Bu işkence pek çok sürmüyor çünkü kısa bir müddet ardından güzel bir kılıç bularak yolumuza devam ediyoruz.
Bir evvelki oyunda bulunduğu gibi oyunda geliştikçe henüz kuvvetlisilahlara sahip oluyoruz.
Zaten oyun, oynanış yönünden bir evvelki oyun ile nerdeyse aynı.
Tabi zorluk olarak düzey yükselmiş o farklı.
Ama grafik ve ses niteliği olarak bir evvelki oyuna göre gelişmesağlanmış.

“Tarih, macera, aksiyon ve daha fazlası”

Prince of Persia olarak en başta şuna değinmemiz gerekli diye düşünüyorum; “Prince of Persia, bir başyapıt.”

Bu önermeyi hiç kuşkusuz hepimizin kabul edeceğinden eminim. Zaten Prince of Persia bunu kanıtlıyor. Birçok oyun filmlerden uyarlanmıştır ama oyundan uyarlanan filmlerin sayısı oldukça az. Ve filme uyarlanan video oyunları arasında en başarılı olanlarından biri kesinlikle Prince of Persia. Prince of Persia hem video oyunu hem de sinema filmi ile başarıyı yakalayan yegâne yapımlar arasında.

Prince of Persia’yı övdükten sonra, siz de eğer benim gibi bir tarih severseniz ve tarihteki gizemli ilişkileri araştırmaktan hoşlanıyorsanız doğru yerdesiniz. Prince of Persia’da gizli örgüt Haşhaşi’lerin metafiziksel yeteneklerinden Antik İran tarihine kadar pek çok şeye göz gezdirmiş olacaksınız.

Prince of Persia: The Sands Of The Time’ın devamı olarak bizimle buluşan Prince of Persia: Warrior Within, önceki oyuna göre daha gizemli ve daha çok aksiyona sahip. Oyun, yaş grubunu da biraz daha yukarı çekerek kanlı sahnelere bol bol yer vermiş.

Bir önceki oyunda zaten iyi olan grafik, ses ve animasyonlar daha da geliştirilerek seyir zevki yüksek bir oyun ortaya çıkarılmış. Bir önceki oyundan farklı olarak artık saf dışı bıraktığımız düşmanlarımızın silahlarını kullanabiliyoruz. Hatta aynı anda iki silah kullanabilme özelliği getirilmiş ki bu da oyundaki kalabalık düşman gurubu ile gireceğimiz savaşlar için oldukça gerekliydi. Tabi silah kullanımı değişince doğal olarak yeni silah ve dövüş komboları oyuna eklenmiş. Kombolor da bir önceki oyuna oran ile daha fazla gerekli olduğu için daha fazla tesirli olarak tasarlanmış. Oyunun kontrolleri oldukça kolay ve akıcı olmuş. Bu sayede çok akıcı bir şekilde dövüşebiliyor, bol aksiyonlu sahneler yaşayabiliyoruz. Her silahın kendine has özellikleri var. Bu da hangi dövüşte hangi silahı kullanmamız gerektiği konusunda bizlere fikir veriyor. Bu da oyunu basit bir dövüş oyunu olmaktan çıkarıp, oyunu stratejik bir yapı katıyor. Serinin diğer oyunlarında olduğu gibi Warrior Within’de de bulmaca ve gizem çözmeye devam ediyoruz. Bazı bulmacaların biraz zorlayıcı olduğunu söylemekte fayda var.

Oyun, oynanabilirlik açısından The Sands of The Time’e çok fazla yenilik katmasa da Prince of Persia hayranları için yeni maceralara atılmak adına oldukça başarılı. Oyun dünyasının başyapıtlarından olmasına rağmen Prince of Persia’da bazen ses efekti hataları ile karşılaşabiliyoruz. Ayrıca duvarlara takılmış düşmanları görmek böylesi bir oyunda bizi birazcık üzüyor. Grafikleri biz oldukça beğendik, animasyonlar da bir o kadar iyi. Kontroller son derece pratik. Hemen hemen her iş için “A” tuşunu kullanıyorsunuz. Neredeyse tüm fonksiyonlar “A” tuşuna atanmış. Oyunda bir oto kontrol mevcut. Örneğin bir merdivene gelip “A” ya bastığınızda direkt olarak merdivene tırmanıyor. Yani A,S,D ya da yön tuşları ile her hareket için komut vermek zorunda kalmıyorsunuz ki bu da oyunu oldukça akıcı kılmış. Oyun kontrolleri gerçekten iyi, grafikler de öyle. Sesler de yer yer ufak tefek problemler yaşansa da Ubisoft yine iyi bir iş çıkarmış. Aksiyon ve macera severlere Prince of Persia: Warrior Within’i tavsiye ediyoruz.