Motocross Madness 2,  fotoğraflara bir bakayım, anımsar gözümün önünden geçsin istedim.
Emektar masaüstünün başına geçtim.
Yaklaşık 3 dakika ardından açıldı.
Sonra kapandı.
Birkaç HDD hatası verdi falan fakat üstesinden geldim (bir devrebilgisayar teknisyeni olarak çalışmıştım).
Bilgisayarı açtım ve masa üzerinde Motocross Madness’i gördüm, sebepbir oyunmuş acaba diye açıp tahminen bir buçuk saat ardından annemin yemeğe çağırması ile oyunun başından kalktım.
İlk sefer o gün tanışmıştım Motocross Madness ile.
Ta 1998 seneninde çıkan oyun şu tarihlerde dahi beni kendinekilitleyebiliyordu.
Benim gibi nostalji severler içersinde biçilmiş kaftan.
Nihayetinde ilk oyundaki başarısının sonrasında Microsoft, Motocross Madness 2’yi de pazara sürdü.
2000 seneninde pazara çıkan MM 2’nin (yazının devamında Motocross Madness’i bu yolla kısaltacağım, şaşırmayın) dağıtımını Rainbow Studiosyapan.
Ve bundan sonra henüz tasarlanmış, henüz güzel bir Microsoft oyunu ile baş başayız.
MM 2’yi hem Single Player hatta Multiplayer olarak oynayabilirsiniz.
Dilerseniz bilgisayara karşı isterseniz başka arkadaşlarınıza karşı bir yarış çıkarabilirsiniz ki Multiplayer modu yeterince keyifli diyebiliriz.
Single Player modu da hiç multiplayerden aşağıya kalmıyor.
Yaklaşık 70 adet pistin yer aldığı MM 2’yi internetten indireceğiniz pist editörü ile gönlünüze göre zenginleştirebilirsiniz.
Single Player menüsünde 7 adet yarış modu var; Baja, Freestyle Stunut Quarries, Enduro, Nationals, Supercross, Pro Circuit ve MotoTag.

“Biri motor yarışı mı dedi?”

Bilgisayarda proje çizmekten bıkmış, usanmıştım. Hangi jeolojik birimin hangi karot numunesine denk geldiği artık bana gına getirmişti. Çok “gelişmiş” bilgisayarımın (Hp 1050 st) kapağını indirdim. Biraz kafa dağıtayım dedim. O ara aklıma amcamın eski masaüstü bilgisayarındaki fotoğraflara bakmak aklıma geldi.

Zengin oyun seçeneklerinin arasında kullanımınıza sunulmuş 12 adet motor var. Bunların arasında Hondo ve Yamaha’nın orijinal modelleri de mevcut.

Oyunda iki alanda yarışma şansınız var. Bunlar kapalı ve açık mekânlar. Ben en çok açık alanda yarışmayı seviyorum. Oldukça şahane manzaralar oyun içerisine serpilmiş durumda.

Supercross dediğimiz kapalı pist yarışlarında oldukça gerçekçi detaylar ile karşılaşıyoruz; reklam panoları, asfalt dokusu ve kameralar. Zaten oyun grafikleri oldukça geliştirilmiş durumda.

Oyunun outdoor yani açık alan yarışlarında ağaçlar, kayalıklar, tüneller ve diğer araçlar gibi detaylara rastlıyoruz ve açık alan morfolojisi oldukça güzel tasarlanmış durumda. Bir de ek olarak dilerseniz replayı aktif hale getirerek bitirdiğiniz yarışları, yaptığınız artistik hareketleri tekrar tekrar izleyebilirsiniz. Ayrıca arazi motorlarının sesleri çok gerçekçi olarak tasarlanmış. Yüksek hızlarda çok keyif verici olduğunu söylemek mümkün. Sadece motor sesleri değil atmosfer sesleri de oldukça güzel. Pistlerdeki çılgın seyirci tezahüratından yanından geçtiğiniz otomobilin içerisindeki müzik sesine kadar pek çok ayrıntı eklenmiş durumda.

Motor kontrolleri oldukça eğlenceli diyebiliriz. Ayrıca arazi tipi de motor kontrollerini direkt olarak etkiliyor. Yumuşak pistteki ağır geçişlerden ıslak zemindeki kontrol kayıplarına kadar her şeyi rahatlıkla hissedebiliyorsunuz.

Oyunda zorluk derecesi klasik olarak üç bölümden oluşuyor; easy(kolay), medium(orta) ve hard(zor). Zorluk seviyesi arttıkça oyunda birinci olmak da zorlaşıyor ama oyunda ilerleyip iyice alıştıktan sonra çoğunluk ile hard seçeneğinde oynamayı tercih edeceksiniz.

MM 2 grafik olarak oldukça gelişmiş durumda. Kontroller, seslendirme, atmosfer ve motor sesleri dört dörtlük. Ayrıca multiplayer seçeneği üzerinde çok çalışılmış, hani multiplayeri yeni bir oyun gibi olmuş diyebiliriz.

Oyun eksileri de var elbette ki; örneğin yakın görüntü kalitesi çok iyi iken uzak kamera görüntüsü aynı kalitede görüntüler vermiyor. Kamera açılarını anlık değiştirmeler de sizi zorlayabilir.

Bu ufak sıkıntıları göz ardı edersek MM 2 dört dörtlük bir oyun. Hız ve motor tutkunları kaçırmamalı diyoruz. Keyifli oyunlar.