Hellgate: London, Bir filmden kareler takip ediyor gibi oldunuz değil mi? İşte bu tür güzel bir sinematik ile başlıyor Hellgate: London.
Sinematiğin devamında Jessica’nın büyük babası yaşanan bu hadiselerikendisi gözünden anlatıyor.
Jessica ise oldukça büyümüş olarak sarı saçları ile yine karşımıza geliyor.
Kaçınılmaz olarak kendimizi esrarengiz bir maceranın merkezindebuluyoruz.
Temel olarak üç adet Faction var – ırk olarak düşünebilirsiniz.
Bu factionlar da kendisi aralarında muhtelif türlere ayrılıyorlar.
En bilindik olan Templar; Guardian ve Blademaster olarak ikiyebölünüyor.
İsminden de anlayabileceğiniz gibi kılıç dövüşünde iyi olan karakterler.
Bir nevi çağdaş şövalyeler olarak görmeniz de olası.
Büyücü factionu ise Cabalist, kendisi içinde Evoker ve Summoner olarak iki sınıfa ayrılıyorlar.
Son şeklinde de ateşli silah severler içersinde Hunter; Marksman ve Engineer sınıfları ile karşımıza geliyor.
Oyun, ilerleyiş olarak hiç komplike değil.
Bize bir misyon veriliyor.
Allah ne verdiyse mantığı ile önümüze çıkanları kesip biçtikten ardındanvazifiyeti bitiriyor ve ana üssümüze dönüyoruz.
Oyunda ilgi etmemiz lüzumlenen noktalar ise “Spare”ler ki bunları da item diye nitelendirebiliriz.
Toplamda dört değişik spare sahip olunan.
Her oyunda bulunduğu gibi Hellagate: London’da da spareler/itemler silah ve eşya ilerletmek gibi muhtelif işlerimize yarıyorlar.
Silah demişken oyunda silah tüketimi epey eğlenceli.
Oyunda silahlar beş ayrı modda kullanılabiliyor.
Rocket, Ammo, Battery, Fuel ve Relic.
Doğal şeklinde de her birinin verilen zarar da değişik oluyor.
Ayrıca silahınıza para karşılığında toxic, ice shot gibi muhtelif eklentiler yaptırabiliyorsunuz.
Bunu yaptırabilmek içersinde oyunun belirli bölümlerine makineler yerleştirilmiş.
Silaha yeni bir özellik ilave etmek paralı bulunduğu gibi silahtan bir özellik çıkartmak da paralı.
İlk başlarda acayip gelebilir fakat gerçek yaşamda da olsaydı – gerçekyaşamda bu kadar fantastik olmayabilirdi- silahınız üstünde muhtelifişlemler yaptırmak içersinde para sağlıyor olacaktınız.

Yer: Londra; Yıl: 2038

İblis tüm şerrini dünyayı kargaşaya sokmak için kullanıyor. İblisin çocukları ise çoktan dünyanın her köşesine yayıldı bile. İnsanlar ise ellerindeki tüm imkânları iblisleri alt etmek için kullanıyorlar. Olağan üstü bir seferberlik dünyada kol geziniyor. Yessi – Jessica- de saldırılarından nasibini aldı. Lyra ile birlikte saldırıya uğrayan Jessica kiliseye kaçarak kurtulmayı umuyor. Jessica kaçmayı başarsa da Lyra o kadar şanslı değil.

Bunlara ek olarak kılıç ile de savaşa bileceğimizi söylemiştik. Hiç merak etmeyin kılıcımıza da çeşitli özellikler ekleyerek vuruş gücünü yükselte biliyoruz. Ayrıca ateşli silahları kullanırken FPS kamerasını, kılıç gibi silahlar kullanırken de üçüncü kişi görüşünü seçebilirsiniz.

Oyunda karakter gelişimimizi gösteren bir de karakter ağacı var. İlk başlarda çok az özellik aktif iken girdiğimiz oyunda karakterimizi geliştirmemiz gerekiyor. Karakterimiz gelişirken de çeşitli yetenekler kazanıyor. Bunlar çift elli kılıç kullanmak, daha hızlı koşmak ya da daha dayanıklı olmak gibi farklı yeteneklerden oluşuyor. Bu gelişimleri de – ayrıca hangi silahları kullanıp kullanamayacağımızı- karakter ağacından takip edebiliyoruz. Böylece kim ile hangi savaşa girersek avantaj durumumuz ne olur gibi şeyleri de göz önünde bulundurarak daha iyi bir oyun çıkarabiliyoruz. Oyundaki tüm bu ayrıntılara ulaşmak için “I” tuşuna basmanız yeterli. Karşınıza çıkan ekranda silahlar ve statları görebilirsiniz.

Oyun görev mantığı biraz sıkıcı ilerliyor. Görevler aşağı yukarı bir birine benzer aslında, sadece zorluk seviyeleri biraz değişiyor o kadar. Görevi tamamlayarak karşılığında para, tecrübe puanı, stat kazanabiliyoruz. Ayrıca beş ana bölüm ve bolca alt-yan bölümlerden oluşan bir görev yelpazesi var.

Oyunun bir diğer güzel özelliği ise “Multiplayer” seçeneğinin bulunması. Fakat multiplayer seçeneğinde bilgisayar donanımları fazla zorlanıyor. Bu, fizik motorundan kaynaklanan bir hata. Firma bunun üzerinden gelmek için çeşitli yamalar çıkardı ama sorun tamamen çözülebilmiş değil.

Oyunun grafikleri orta seviyede kalmış. Bizce çok daha iyi olabilirdi, aslında iyi olması gerekiyordu. Böyle güzel bir öyküye ve dinamizme sahip olan bir oyunda grafik üzerinde daha fazla durmak gerekiyor. Sesler ve ses efektleri zaten bir birini tekrar ediyor. Daha da çeşitlendirilebilirdi. İlk başlarda oyundan zevk alsanız da görevlerin bir birine benzemesi bir süre sonra sıkıcı olabiliyor. İyi niyetli bir çalışma ama daha iyi olabilirdi. Eğer fantastik gerilim ve aksiyon türü oyunlardan hoşlanıyorsanız deneyebilirsiniz. Keyifli oyunlar.