Adada güzel bir gün. Dalgalar kıyı şeridini şakacı bir şekilde kemiriyor, çiftlik hayvanları ağıllarında mutlu bir şekilde hareket ediyor, küçük kız kardeşiniz her zamanki gibi tam bir baş belası olarak ortalıkta zıplayıp duruyor. O halde meşgul olma zamanı. İneklerin sağılması, yumurtaların kümesten toplanması, tohumların ekilip sulanması gerekiyor.

Sular çekildiğinde kayalardan midye toplamak ya da babanın yapmanı istediği iskele için biraz odun ayırmak gibi orada burada biraz temizlik yapmak için bir saat bulabilirsin. Sadece tanrıları unutma. Tanrıların da ihtiyaçları var. Bugün yengeçler var. Yarın? Kim bilir.

Ayrıntılı bir şey istemeleri ihtimaline karşı, heykellerindeki oymaları sabah erkenden okumak en iyisidir. İsteklerini zamanında karşılayın ve çiftliğinizin refahına kullanılabilecek bir kaynak olan Bless’ı kazanın. Ancak onları çok uzun süre bırakın ve ah! Başka bir şey isteyecekler.

Yengeçler artık kesmeyecek; artık yengeç artı bir parça çiğ et olmalı. Çiğ eti nerede bulacaksın? Oradaki rakun bunu yapabilir mi? Ah, ama küçük kız kardeşin rakunu öldürmeni istemiyor. Üzülmeye başladı. Ve artık hava kararıyor. Ve baban tanrılar hakkını alamayınca çok sinirleniyor.