Yaygın olarak sezaryen olarak bilinen sezaryen, son yıllarda giderek daha popüler bir doğum yöntemi haline geldi. Bazı durumlarda cankurtaran olabilseler de, bir kadının birden fazla sezaryen olması durumunda güvenlik sorunu ortaya çıkar. Spesifik olarak dört sezaryen doğumu güvenli midir?

Bu sorunun cevabı basit değildir çünkü kadının genel sağlığı, sezaryenlerin nedeni ve gebelikler arasındaki süre gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Bununla birlikte, sonraki her sezaryen işleminin bir öncekine göre daha yüksek komplikasyon riski taşıdığını unutmamak önemlidir.

Çoklu sezaryen ile ilgili temel endişe, plasentanın rahim duvarına çok derin bir şekilde büyüdüğü bir durum olan plasenta akreata riskidir. Bu, doğum sırasında ciddi kanamaya yol açabilir ve histerektomi gerektirebilir. Plasenta akreta riski her sezaryenle birlikte artar; çalışmalar dört veya daha fazla sezaryen geçiren kadınların bu durumu geliştirme olasılığının yalnızca bir sezaryen geçirmiş olanlara göre on kat daha fazla olduğunu göstermektedir.

Çoklu sezaryenle ilişkili diğer bir risk, yara dokusu olasılığının artmasıdır. Önceki sezaryenlerden kalma skar dokusu, cerrahın sonraki operasyonları gerçekleştirmesini zorlaştırabilir ve mesane veya bağırsak yaralanmaları gibi komplikasyonlara yol açabilir. Ek olarak, birden fazla sezaryen geçiren kadınların doğum sırasında kan nakline ihtiyaç duyma olasılığı daha yüksektir.